Dr. Alp OKUTUCU

Ozon Tedavisi

Oksijenden elektrik (corona discharge) ile elde edilen, yüksek enerjili, (o3) üç oksijen atomundan oluşan ve stabil olmayan bir moleküldür. Oksidan bir maddedir.
Image

OZON NEDİR?

  • İnsanoğlu ozonu atmosferde yoğunluğu azalmış OZON DELİĞİ ile tanırken onun tedavi edici muhteşem etkisinden habersiz kalmıştır.
  • Uzaydan ve özellikle güneşten gelen zararlı ışınları emerek, yeryüzüne inmelerine engel olarak canlıların yaşaması için bir şemsiye görevi yapan ozon için eski tarihlerde Yunanca ‘’Tanrının Nefesi’ ismi verilmiştir.
  • Yaşamımız için çok önemli olan ozon için Kur’an da ‘’İnsana Ruhumuzdan üfledik’ ayetinin biyolojik yorumunu kabul edenler bekli de haklıdırlar.
  • Aynı zamanda oksijenin kimyasal akrabası olan ozon(O3), atmosferde yüksek enerjiye sahip güneş ışınlarının normal oksijen molekülüne (O2) çarpmasıyla ortaya çıkan oksijen atomlarının (O) diğer oksijen molekülleriyle birleşmesi sonucu meydana gelir.

OZONUN TARİHSEL GELİŞİMİ

  • Ozon ilk defa 1840 yılında Schönbeyin tarafından keşfedilmiştir.
  • Ozonun bu güçlü oksitleyici etkisin dolayı suda, havada ve gıda maddelerinde koku giderici ve mikrop öldürücü (dezenfektan) olarak giderek daha çok kullanılmaya başlamıştır.
  • Suların ve gıda maddelerinin dezenfeksiyonunda hiçbir toksik madde bırakmaması ve reaksiyona girmemesi en sağlıklı ve çevreci dezenfektan olma özelliğini kazandırmaktadır.
  • 1856 da ameliyathane dezenfeksiyonunda kullanılmaya başlandı.
  • 1902 de Dr. Albert Wolf 1. Dünya savaşında kangren ve yaraları ozonla tedavi etmiştir.
  • 1940’lı yıllarda içme sularının arıtılmalaında kullanılmaya başlamıştır.
  • 1961 yılında Hans Wolf majör ve minor tedavi yöntemlerini tanımlayarak çeşitli hastalıkları tedavi etmeye başlamıştır.
  • Almanya, Kanada, ABD, İtalya başta olmak üzere dünyada hızla kullanılmaya başlamıştır.

 

MEDİKAL (TIBBİİ) OZON

Medikal ozon %5 ozon ve %95 oksijen karışımından oluşmaktadır.

Ozon çok yüksek oksidasyon (yakma) gücüne sahip olduğu için tıpta ‘’aktif oksijen veya süper oksijen’’  olarak tanımlanır.

  • Aktif oksijen molekülü olan OZON kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere ‘’OZON TERAPİ ‘’  denmektedir
  • Kanserden Diyabete, Hepartit den AIDS ‘ e Kronik yorgunluktan Stres’e  Antiaging’ten Kozmetiğe kadar yüzlerce hastalıkta uygulanmaktadır. Her normal sağlıklı hücre yaşam ve fonksiyonlarını sürdürebilmesi için oksijene bağımlı işleyen metabolik yollarla enerji (kalori) ihtiyacını karşılamak zorundadır.
  • Enerji içinde yakıta ihtiyaç duyulur, bu yakıt canlılar için Oksijendir. Aldığımız besinleri oksijenle yakarak, enerji ihtiyacımız karşılanır.
  • Ne var ki yaşam biçimimiz, stres, sağlıksız beslenme,  hareketsiz yaşam, sigara, alkol gibi alışkanlıklar, yaşlanma, tıkanan damarlar, soluduğumuz havanın kirliliği, şeker, akciğer ve kalp hastalıkları, damar sertliği gibi hastalıklar oluştuğunda veya olağan yaşamımızın biraz dışına çıktığımızda, hücrelere oksijenin yetersiz gitmesine neden oluruz.
  • Oksijen eksikliğini arttıran bu türden nedenler insanı ölüme kadar götüren olaylar zincirini başlatabilir. Oksijensizlik belirtileri;  sıklıkla baş ağrısı, kronik eklem ağrıları, unutkanlık, sık geçirilen enfeksiyon, iyileşmeyen yara, bitkinlik, yorgunluk, çalışma gücünün azalması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlanma, hayati önem taşıyan organların yıpranması geliyor.

OZON’UN KULLANILDIĞI ALANLAR

  1. Medikal Ozon, hastalıkların tedavisinde, tıbbi sterizasyon ve dezenfeksiyon da, antiagİng ve kozmetik uygulamalarda,
  2. Havanın, kötü kokuların, atıkların temizlenmesinde ve dezenfeksiyonunda
  3. Suların dezenfeksiyonunda (İçme suyu, havuz, kaplıca)
  4. Gıda endüstrisinde, soğuk hava depolarında
  5. Cam şişe temizliğinde ve renk giderilmesinde
  6. Tarımda verimin arttırılmasında (suni gübre yerine) ve ilaçlama yerine
  7. Veterinerlikve hayvancılıkta tedavi ve verimin arttırılmasında
  8. Toksinlerin giderilmesinde.
  9. Tekstil sektöründe (boya ve kumaş canlılığının artırılması, renk giderilmesi, kot beyazlatma vs.) uygulanmaktadır.

OZON’NUN TIBBİ TEDAVİDE KULLANILMASI

  • Ozon tıpta hastalıkların tedavisinde 150 yıldan beri uygulanmaktadır. Dünyada Almanya, İngiltere, ABD, Japonya, Malezya, Brezilya gibi pek çok ülkede binlerce ozon tedavi klinikleri yanında, sadece ozon tedavisi yapan özel hastaneler ve İtalya Siena Üniversitesinde Kürsüsü mevcuttur.
  • Ozonun vücuttaki etkisi, yoğunluğuna ve kullanıldığı doza bağlı olarak değişiklikler gösterir.
  • Ozonterapist veya konusunda eğitimli bir doktor, hastanın durumu ve hastalığın cinsine göre uygulanacak tedavi protokollerini belirler.
  • Ozon tedavisi, birçok hastalığın iyileşmesine yardımcı olur veya tamamen düzelmesini sağlar.
  • Ozon tedavisinin bilimselliğini kanıtlayan binlerce bilimsel çalışma yapılmış ve etkili olduğu kesin tespit edilmiş bir tedavi yöntemidir.
  • ASLA ALTERNATİF BİR TEDAVİ YÖNTEMİ DEĞİLDİR.
  • Ozon tedavisi ya da Almanların deyimiyle ‘’Kan Temizleme’’ pek çok hastalıkta kullanıldığına dair çok sayıda kanıt mevcuttur.
  • Ozon tedavisi ucuz, basit, pratik uygulama şansına sahiptir.

OZON’NUN ETKİ MEKANİZMASI

  • 2-3 Difosfogliserat enzimini artırarak kanın oksijen satürasyonunu 2 – 8 kat arttırır.
  • Oksihemoglobinin oksijeni bırakmasını (dissosiasyonu) arttırarak, arteryal – venöz kandaki oksijen basınç farkını arttırır.
  • Dokulara bol miktarda bırakılan oksijen hücrelerde ATP sentezine ve metabolizmada artışa neden olur.
  • Doku ve hücrelerin oksijenlenmesini artırır. Alyuvarların (kanda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin)elastikiyetini artırarak kılcal damarlardan geçişini hızlandırır. Kanın dokulara oksijen bırakma yeteneğini artırarak organların oksijen havuzunda yüzmesini sağlayarak oksijenasyonu artırır.
  • Bağışıklık sistemini uyararak güçlendirir. Beyaz kan hücreleri (savunma hücreleri) enfeksiyonlara karşı savunmaya arttırır, fonksiyonları düzenler. Enfeksiyon ve kansere direnci arttırır. Bağışıklık sistemini düzenleyici özelliği ile bağışıklık sisteminin sapmasından kaynaklanan hastalıkların tedavisini iyileştiricidir.
  • Kanın kıvamını azaltır, akışkanlığını sağlar. Damar duvarındaki plakların yumuşamasını ve küçük kan damarlarındaki tıkaçların çözülmesini sağlayarak KAN DOLAŞIMINI DÜZENLER. Ozon mikrosirklasyonu arttırır ve vazodilatatör etki ile damar çeperini genişletir. Damar duvarına olan etkisi ile Tansiyonun normalleşmesini sağlar.
  • Dezenfeksiyon ve anti mikrobik özelliği ile bakterileri, virüs ve mantarları öldürür. Klordan 3125 kat daha güçlü, doğal ve atık bırakmayan dezenfektandır.
  • Hızlı büyüyen KANSER HÜCRELERİNİN ÇOĞALMASINI VE YAYILMASINI ENGELLER. Kanser hücreleri üzerindeki etkisini tümör hücrelerinin zarlarını parçalayarak ve bağışıklık sistemi üzerinden etki ederek çoğalmasını ve yayılmasını engeller.
  • Kemoterapi ve Radyoterapi gibi klasik kanser tedavilerinin etkisini dokulardaki oksijen miktarını arttırarak güçlendirir. (Kemoduyarlaştırıcı etki)  Kemoterapi ve Radyoterapinin yan etkilerini asgariye indirir. Kemoterapi ve Radyoterapiden önce başlanan ozon tedavisinin yan etkileri en aza indirdiği tecrübelerimizle gösterilmiştir.
  • Hücre içi solunumu hızlandırarak, hücrenin fonksiyonları için gerekli enerji (ATP) nin üretimini arttırır. Daha enerjik ve fonksiyonel bir vücut oluşturur.
  • Karaciğer hücrelerini aktive ederek, böbrek süzmesini ve cildin DETOKS edici özelliğini arttırarak, vücudumuzdaki kimyasal maddelerin ( kronik kurşun, cıva gibi ağır metal zehirlenmeleri, böcek öldürücüler, ilaç atıkları, asidik maddeler, tarım ilacı kalıntılarının atılımını hızlandırarak) temizlenmesine yardımcı olur.
  • Vücudumuzdaki doğal ağrı kesicilerin açığa çıkmasını sağlayarak (prostoglandinleri modüle ederek) ağrı kesici özellik gösterir.
  • İmmünmodülator (bağışıklık sistemini düzenleyici) etkisi ile ALLERJİ ve ASTIM gibi hastalıkların tedavisine yardımcı olur.
  • Serbest radikal denilen bazı metabolik ürünler hücreler içinde birikerek hücrelerin hasar görmesine ve yaşlanmasına sebep olur.
  • Ozon tedavisi ile hücre içinde biriken serbest radikallerin ve lipid peroksidiz ürünlerinin azaldığı gözlenmiştir.
  • Kan kolesterolünü düşürücü etkisine ilaveten, kolesterolün damar duvarına yapışmasını azaltarak ateroskleroz denilen damar sertliği oluşmasını engeller.
  • Glikoz 6 fosfat dehidrogenaz enzimini aktive ederek kan şekerinin düşmesine neden olur.
  • Cerebral dokuda cGMP (siklik mono fosfat) düzeyini artırarak düz kaslarda relaksasyona ve dolayısıyla serebral vazodilatasyona neden olur.

OZONTERAPİNİN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR

  • YARA VE YANIK TEDAVİSİNDE

Diabetik yaralarda, enfekte iyileşmeyen, uzun süre yatmaya bağlı (decubitis ülserlerinde) , dolaşım bozukluğuna bağlı ayak ve bacak yaralarında, cilt enfeksiyon, alerji ve egzemalarda, operasyon öncesi ve sonrası zor iyileşen yaralarda ve yara izlerinde (keloid) başarıyla uygulanmaktadır.

Mikrosirkülasyonu düzenleyen ozon dokunun oksijenlenmesini, kanlanmasını, beslenmesini sağlayarak iyileşme sürecini hızlandırır.

  • DOLAŞIM BOZUKLUKLARI VE DAMAR TIKANIKLIKLARINDA

Ozon tedavisinin 40 yıldır en çok kullanıldığı alanlardan biridir. Dolaşım bozukluklarındaki ozon tedavisinin başarısı, yapılmış çok sayıda tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır.

Ozon dolaşım üzerine etkileri; damarların cidarında bulunan düz kasların gevşemesini sağlayarak, damar içi basıncı azaltır ve hipertansiyon tedavisinde yer alır.

Dokuların yeniden oksijenlenmesini, kılcal damarların yeniden oluşmasını ve dokuların kanlanmasını artırır.

Kanın pıhtılaşmasının dolayısıyla da kıvamının almasına, daha akışkan hale gelmesini ve aynı zamanda damardaki tıkaçların ermesini sağlayarak “Damat Tıkanıklıkları“ tedavisinde kullanılır.

Damar sertleşmesine neden olan cidardaki yağ ve kalsiyum plaklarının yıkılmasını sağlayarak, damar sertliği tedavisinde kullanılır.

KANSER VE OZONTERAPİ

Nobel ödülü sahibi bilim adamı Dr. Otto Warburg, kendisine Nobel ödülü kazandıran çalışmalarında;

  • Kanserin temel nedeninin oksijensiz yaşam (tümör hücresinin oksijensiz yaşama-anaerobik yaşam; yeteneğinde olduğu, normal hücreler oksijene gereksinim duyan –aerobik yaşam) olduğu
  • Vücuttaki onkojenler (yani tümör yapan genler) in; stres kirlilik, radyasyon yanında oksijensizlik gibi faktörlerle uyarılarak kanserin başlayabileceği,
  • Oksijen eksikliğinin, kanserin yayılmasını kolaylaştırdığı, kanser hücrelerinin oksijen açısından zengin bir ortamda varlılarını sürdüremediği, yeterli oksijen sağlandığında ise tümör dokusunun beslenmesinin bozulduğu ve tümör hücrelerinin öldüğü,
  • Ozonun direk tümör hücrelerini öldürücü etkisi (oksidasyon- yakıcı etki) yanında tamamlayıcı olarak bağişıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu tespit edilmiştir.
  • Kemoterapi ve radyoterapi ‘nin yan etkilerini engelleyip; Kemoterapi ve radyoterapi ‘nin etkisini arttırtarak tedavinin başarısını arttırmaktadır.

 

ENFEKSİYON VE VİRAL HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE

  • Hepatit lerin bütün tiplerinde ozon tedavisi hem antimikrobik etkisiyle direkt hepatit virüsü dış çeperini (zarfını) tahrip ederek, hem de bağışıklık sistemi üzerindeki etkisiyle İNTERFERON salgılanmasını uyararak, ALTIN STANDARTLARDA bir tedavi olduğu kanıtlanmıştır.
  • AIDS, Zona, ucuk, tüm grip türlerinde direkt virüs üzerine ve immün sisteme etki ederek etkili olur.

 

KARACİĞER HASTALIKLARINDA

  • Karaciğer hücrelerinin fonksiyonlarına yardımcı olarak karbonhidrat, yağ ve protein seviyesini düzenler. Böylece kandaki yağ ve şeker seviyesi normalleşir.
  • Karaciğer hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak, karaciğer yetersizliği ve siroz da destekleyici tedavi olarak uygulanır.
  • Karaciğer iltihaplarının, ilaç ve kimyasallarının karaciğer üzerindeki tahribatının en az seviyede kalmasını sağlar.

 

MİDE BARSAK HASTALIKLARINDA

  • Gastrit ve ülserin tedavisinde
  • İltihaplı barsak hastalıklarında (Ülseratif Colit, Crohn, proktif ve diğer kolit çeşitleri ile spastik kolon vb.) ozon tedavisinin çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır.

BÖBREK VE ÜROLOJİK HASTALIKLAR DA

  • Özellikle “Ozon Sauna’’ter bezlerini uyararak terlemeyi artırma yoluyla ve yağ dokusu içinde depolanan toksinleri etkisiz hale getirerek, deri, akciğer, böbrek ve barsak yoluyla atılmasını sağlayarak, kimyasal maddelerin atılmasını hızlandırarak böbreğe yardımcı olur.
  • Diyaliz hastalarında böbreklerin 24 saat çalışmasını gerektiren ağır metallerin boşaltım işini saunada terleme yoluyla 15 dakikada yerine getirir. Bu nedenle diyaliz hastalarına ev tipi ozon sauna önerilmektedir.

 

KAS, SİNİR, KEMİK VE ROMATİZMAL EKLEM HASTALIKLARINDA

 Kas hastalıklarında ve travmalarda ( kaza ve spor yaralanmaları gibi) ; iyileşmeyi hızlandırıp, dolaşımı düzenleyerek sinir ve doku harabiyetini önleyip tamirini kolaylaştırır. Kasların daha güçlü hale gelmesini sağladığından kronik kas ve sinir hastalıklarında da etkisi kanıtlanmıştır.

  • Ozon romatizmal hastalıklarda klasik tedaviye sekonder olarak kullanılmaktadır.
  • Eklem iltihapları, kireçlenmeler, eklem harabiyeti ve kemik erimesi gibi pek çok ağrılı, fonksiyon kısıtlılığı da yapabilen hastalıklarda kullanılmaktadır.
  • Kemik deformastonu gelişmemiş eklem kireçlenmesi, eklem faresi, gonatrozlarda da diğer ozon tedavi yöntemlerine ilave olarak eklem içine yapılan ozon enjeksiyonları ile hem eklem içinde hava yastığı oluşturarak, hem de şişkinliği azaltarak ağrıyı giderdiği, ayrıca kıkırdak dokusunun yeniden tamir edilmesini sağlagığı tespit edilmiştir.
  • Romatoid artrit gibi bağışıklık sisteminin sapması ile ortaya çıkan hastalıklarda bağışıklık sistemini n sapması ile ortaya çıkan hastalıklarda bağışıklık sistemini düzenlediğinden, diğer tedaviler ile birlikte kullanıldığında hızlı iyileşmeler gözlenmektedir.
  • Ayrıca yoğun adele ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları ile seyreden ve çok yaygın rastlanan bir hastalık olan Fibromyalji’de yüksek etkinlik gösterir.

 

NÖROLOJİK HASTALIKLARDA

Ozon tedavisi, sinir sistemi hastalıklarında beyin oksijenlenmesini artırarak ve damar düzenleyicisi olarak kullanılmaktadır.

  • Baş ağrısı ve Migren tipi gerilim ağrılarında
  • Multiple Skleroz’da
  • Alzheimer hastalığında ve Demans (bunama)
  • Parkinson gibi nörolojik hastalıklarda
  • Polinöropati, myotoni, musküler distrofi, ALS gibi kas-sinir hastalıkalrında
  • Spastik çocuklarda, serebral palsi de, SSPE gibi beyin ensefalitherinde,
  • Beyin kanaması, vertebrobaziller yetmezlik gibi beyin kanlanması veya oksijenlenmesinin azaldığı durumlarda fizik kapasitede azalma, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteren beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur.

 

AĞRI TEDAVİSİNDE

  • Nöro ve kaslarda iyileşmenin yanı sıra, santral sinir sisteminde analjezik (ağrı kesici) etki yaparak ağrıların azalmasına yol açmaktadır.
  • Ozon gazının direkt uygulanması ile şiddetli ağrılarda sinir blokajı da yapılabilmektedir.
  • Ağrı oluşturan maddelerin etkisini azaltarak ağrı tedavisini kolaylaştırır.

 

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRME

  • Sık enfeksiyon geçirenlerde ve kanser riski taşıyanlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir.
  • İmmüm modülatör etkiyle düşük ve orta dozlarda organizmanın kendi direncini (immün sistemi) aktive etmektedir.
  • Mikropları öldürme mekanizmalarından biri olan FAGOSİTOZ olayını hızlandırır.
  • Savunma hücreleri tarafından salgılanan İNTERLÖKİN adlı savunmayı artıran maddelerin salgılanmasını arttırır.

 

CİLT VE SAÇ HASTALIKALARINDA

  • Bölgesel kan dolaşımını arttırır. Kan, lenf ve deri hücrelerine nüfus eden ozon dokuların iyileşmesini ve kendini yenilemesini hızlandırır.
  • Enfekte cilt hastalıklarının tümünde ve virüs (uçuk, zona) , bakteri ve mantarları yok eder.
  • Akne,  fronkül, apse vb cilt lezyonlarında
  • Egzema, sedef (psöriyazis), kudeşen (ürtiker) vb. kaşıntılı ve döküntülü cilt hastalıklarında
  • Skleroderma vb. deriyi kalınlaştıran kollegen doku hastalıklarında
  • Erkek ve kadın tipi saç dökülmesinde, kepeklenme, yağlanma, saçkıran vb. hastalıklarda
  • Ter kokusunu önlemede ozon tedavisi oldukça başarılıdır.

 

   KOZMETİK AMAÇLI

  • Yaşlılığa bağlı kırışıklıklarda
  • Ameliyata veya diğer yara izlerinin (skar, keloid) düzeltilmesinde
  • Yüzdeki izler, göz kapakları torbalarının giderilmesinde
  • Karın, göbek, basen ve kalça yağlarının bölgesel zayıflatılmasında
  • Kadınların korkulu rüyası olan SELÜLİT’te ozon tedavisi ile neredeyse tama yakın düzelmeler ile geleneksel tedavilerden daha etkili olduğu tespit edilmiştir.
  • Ozon tedavisi hücre oksijenlenmesini baz alarak, cilt hücrelerini oksijen ile temizlemeye yönelik etki eder. Kozmotolojik ozon uygulamaları diğer ozon tedavi yöntemlerine ilave olarak, direkt cilt altına ozon enjeksiyonlarının (OZOMEZOTERAPİ) yanında OZON SAUNA kabinleriyle gerçekleşir.
  • Ozon, buharın cildin üst epiderm tabakasına kadar girip o bölgenin oksijen ile dolmasını sağlayarak, dokusal kan dolaşımını aktive eder.
  • Ciltte biriken yağ asitleriyle etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasına, alyuvarların oksijen taşıma kapasitelerinin artmasına, kılcal damarlarda kan akımının düzelmesini sağlayarak, yağ dokusu hücrelerinin metabolizmalarını normale döndürerek etki eder.
  • Ozomezoterapi klasik mezoterapi yöntemlerinden daha başarılı ve kalıcı etkiye sahiptir.

 

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE ASTIMDA

İmmünomodlatör (bağışık sistemini düzenleyici) ve mikrop öldürücü etkisiyle ASTIM, BRONŞİT, ZATÜRE, TÜBERKÜLOZ, KOAH gibi hastalıkların tedavisinde ilaçların azaltılmasına, alerji ve astım krizlerinin daha az şiddet ve sıklıkta oluşmasına neden olur. Özellikle astım ve alerjik bronşitte başarılı sonuçlar alınır.

 

KALP HASTALIKLARIN DA

Kalp hastalıklarının tümünde ozon tedavisi diğer tedavi yöntemlerini desteklemek amacıyla uygulanır.

Kalp yetmezliği, kalp kası hastalıkları, koroner kalp hastalıklarında oksijenlenmeyi artırarak, damar içi basıncı düşerek, kanın akışkanlığını azaltarak, kalp iletimini ve dolayısıyla ritmini düzenleyerek kalbin önündeki yükü azaltarak etkili olur.

GÖZ HASTALIKLARIN DA

Yaşa bağlı dolaşım bozukluklarında gözde retina adı verilen görme merkezindeki ve optik sinirdeki çeşitli derecelerdeki harabiyetlerin tedavisinde ozon uygulamasından sonraki 6 -8 ay içresinde görme alanında iyileşmeler, tedavinin devam ettirilmesi halinde görme performansında artış gözlenmiş veya daha kötüye gidiş dudurulmuştur.

 

KRONİK YORGUNLUK VE STRESS DURUMLARIN DA

  • İş hayatında stres, yoğun çalışma temposu, zihinsek ve bedensel yorgunluk oksijen eksikliğine neden olur. Oksijen yetersizliği gösteren bulguların başında, baş ağrısı, bitkinlik, yorgunluk, çalışma gücünün zayıflaması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlarda hayati önem taşıyan organların yıpranması gelir.
  • Oksijen yetersizliğinde damarlar, beyin, kalp, eklemler, omurilik ve akciğerlerde kireçlenme veya bozulmalar meydana gelir.
  • Çağımızın hastalığı KRONİK YORGUNLUK SENDROMU’nda kişiler yorgunluk gerektirecek bir iş yapmadığı halde, sanki tonlarca yük taşımış gibi kendini yorgun ve bitkin hissetmekte ve kıpırdayacak güçlerinin kalmadığını hissetmektedirler. Türkçede “canlı cenaze sendromu“ olarak tanımlanan bu hastalık son yıllarda her geçen gün daha da çok insanı pençesine almaktadır. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisi oldukça güçtür.
  • Ozon stres hormonu olarak adlandırılan adrenalinin vücutta yıkılmasını sağlayarak stresi azaltır.
  • Kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu ile genel iyilik hali ve kişilerin daha enerjik olmalarını sağlar.
  • Soluduğumuz hava ve besinler ile aldığımız gıdalardaki, zehir, atık ve katkı maddelerinin arındırılmasını sağlar.
  • Kaslardaki oksijen miktarını arttırarak yorgunluğa neden olan Laktik asidin gidirilmesini sağlar.
  • Hücre ve dokulardaki enerjinin artmasını, beyin hücrelerinin fonksiyonlarının iyileşerek hafızanın güçlenmesini sağlar.

 

ANTİAGİNG TE

  • Sağlığımızı kaybetmemizin nedeni çoğunlukla hücrenin işleyişi sırasında oluşan atık (Serbest radikal) maddelerdir ki, bunlar vücuttan yeterli süre ve miktarda atılamadıklarında zararlı maddelere (toksinlere ) dönüşürler.
  • Sağlıklı yaşlanma ve genç kalabilmeyi sağlamayı amaçlayan ozon tedavisi ile uzun yıllar gençliğimizi korumak ve dinç kalmayı sağlamak elimizde! Bu amaçla yapılması gereken çok şey var elbette. İşte bunlardan biride Ozon tedavisidir.
  • Antiaging’te amaç yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak sağlıklı yaşlanmasını, fiziksel olanakta sağlıklı olmayı sağlar.
  • Ozon sayesinde oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımı sağlanır, bağışıklık sistemi harekete geçirilir bunu takiben vücudun kendi antioksidanları ve serbest radikallere karşı savaşan diğer hücreleri aktive olur.
  • Hücrelerde tıpkı insanlar gibi solurlar. Bunun için hücre seviyesindeki ortamda oksijen molekülerinin bulunması şarttır. Yaşlanma nedeniyle uzun süredir yeterince oksijenlenmeyen hücreler ozon tedavisinden sonra artık fonksiyonlarını daha yüksek oranda gerçekleştirebilmektedirler.
  • Ozon, yaşlanmayı önleyici etkilerin yanı sıra fiziksel dayanıklılığı ve yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırır.
  • Cildin kendini yenilemesini sağlar.
  • ABD Çevre koruma ajansı verilerine göre yiyeceklerimizde 3000 den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Yağ dokularımızda depolanan toksinler ve kimyasallar, ilaç artıkları, suni kimyasallar ve gıda koruyucular sağlıklı doku ve hücreleri yok ederler. Bu durum hem birçok hastalığın hem de yaşlanmanın sebebidir. Ozon ile detox, toksinleri vücuttan uzaklaştıran bir tedavidir.
  • Ozon uygulama yöntemlerinden herhangi biri ve özellikle ozon sauna ile bu birikmiş toksin ve kimyasal maddeler deri yoluyla atılırlar.
  • Soluduğumuz hava yediklerimiz ve içtiğimiz su toksinler ve kirletici maddeler yavaşça vücudumuza girerler ve cildimiz vasıtasıyla emilirler.
  • Ozon tedavisi, üçüncü bir böbrek ve akciğer sistemi gibi çalışarak vücuttaki detox’a (toksinlerde arındırma işlevi) yardımcı olur.

ZEKA VE HAFIZANIN GÜÇLENDİRİLMESİNDE

  • Birçok sebeple akciğerlerimizden kana gecen oksijen az olabilir ya da beyine giden oksijen ve kan akımı yetersiz olabilir.
  • Ozon, elektronlarını kaybetmiş zararlı maddeler yani serbest radikaller bulundukları dokularla birleşerek onların fonksiyonlarını yapamaz hale getirirler. Bu etki 30’lu yaşlarda başlar, 40’lı yaşlarda artarak ilerler ve 5’li yaşlardan itibaren iyice çoğalarak fark edieln bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığa neden olurlar. Serbest radikallerin beyin işlevlerini yavaşlatıcı etkisi ozon tedavisi ile giderilebilir.
  • Öğrenciler arasında yapılan bilimsel çalışmalarda spor yapan öğrencilerin daha zeki olmasının nedeni, egzersiz ile vücuttaki oksijenlenmeyi arttırmış olmalarıdır. Sınavlara hazırlanan öğrencilere uygulanan ozon tedavisinin dikkati, konsantrasyonu ve belleği artırdığı, hafızayı güçlendirdiği gözlenmiştir.

DOPİNG VE SPORCULARDA

Sık sorulan sorulardan biride “doping etkisi var mıdır veya sporcularda doping amaçlı kullanılabilir mi?“

  • Buna doping demek doğru değildir, zira ozon, oksijenlenmeyi artıran doğal bir tedavi yöntemidir.  Sporcularda ozon tedavisi ile performans maksimum düzeye çıkarılabilmektedir. Batıda özellikle Almanya’da iş adamları ve sporcular yoğun bir şekilde ozon tedavisi almaktadırlar.
  • Ozon tedavisi alanların çoğunluğu sıklıkla “yeniden doğmuş gibiyim, yerimde duramıyorum, birkaç saatlik uyku bana yetiyor, ağacı kökünden sökebilirim“  ifadeleri ‘ni kullandıkları görülür.

BAĞIMLILIK TEDAVİSİ VE SİGARANIN BIRAKILAMSINDA

Ozon tedavisi ile sigara, Alkol, Uyuşturucu vb. diğer madde bağımlılıklarında klasik tedavilere ek olarak kullanıldığında, ciddi yoksunluk durumlarının daha hızlı ve etkin olarak ortadan kaldırılmasına izin verir. İştah düzelir, uyku normalleşir, kas ağrısı ve zehirlenme semptomlarının yoğunluğunda azalma olur.

CİNSEL FONSİYONLARIN DüZELTİLMESİNDE

Ozon tedavisi alanlarda kanlanmada ve oksijenlenmedeki artışın meydana getirdiği enerji artırımı ile cinsel fonksiyonlarda artış gözlemlenmiştir.

DİŞ HEKİMLİĞİNDE

Diş çürüklerini önlemede ve yeni başlamış çürüklerde tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

OZON NASIL UYGULANIR?

Ozon tedavisi, kan yıkama (majör), kas içine (minor), cilt altına (subcutan), vücut boşluklarına (rektal, makat, veya vaginal), solunum (inhalasyon), eklem içine (intra artiküler), torbalama (el ve ayakların plastik kap içine alınması), cubbing (yaralarda lokal olarak), saç ozonlaması veya ozonlanmış yağ ve sıvıların haricen uygulanması veya içilmesi yöntemleriyle uygulanır.

  • Farklı uygulama seçenekleriyle hekim banyo keyfi yaşatan “ozon sauna“  yöntemiyle de keyifli uygulamalarda yapılabilmektedir.
  • Yukarıdaki yöntemlerin hastaya ve hastalığa bağlı olarak bir veya bir kaçı birlikte uygulanabilmektedir.
  • Seans süreleri 3 ile 30 dakika arasında değişmektedir.

OZONTERAPİ UYGULAMALARINDA DİKKAT EDİLECEKLER

Ozon tedavisi uygulanan 384.000 hasta da bir milyonda sadece 6 kişide (6/1.000.000)yan etki görülmüş ve bu yan etkilerin çoğunun da ozon tedavisinden değil, UYGULAYICI HATASI’ndan kaynaklandığı tespit edilmiştir. En yaygın kullanılan ağrı kesici ilaçlar dahi yan etki açısından bu güvenlik sınırlarına ulaşamamıştır. Yani doğru yöntem ve amaç belirlendiğinde OZONTERAPİNİN BİLİNEN HİÇ BİR YAN ETKİSİ YOKTUR.

 

OZON TEDAVİSİ GÜVENİLİR VE DOĞAL BİR TEDAVİ OLUP, DOĞRU UYGULANDIĞINDA YAN ETKİSİ YOKTUR.

Yine de;

  • Alyuvarlarda bir enzim (Glıkoz 6 Fosfat Dehidrogenaz) eksikliğinde (FAVİZİM)
  • Aşırı Alkol kullanılımında
  • Hipertiroidi
  • İleri derecede kansızlık ve kanama pıhtılaşma bozukluğu olanlarda
  • Kronik ve tekrarlayıcı Pankreas bezi iltihapları (Pankreatidler)
  • Yeni gelişmiş kalp enfaktüsü ve beyin kanamalarında
  • Ozona karşı intolaransı (hassasiyet) olanlarda

OZON TERAPİ UZMAN ELLERDE DİKKATLİ VE KONTROLLÜ YAPILMALIDIR.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

OZON UYGULAMALARI

Bilim insanları biyolojik olarak insanın ortalama yaşam süresini 130-140 yıl olarak öngörmektedir; yani sağlığımızı bozan etkenlerden korunursak ve doğru beslenirsek 130-140 yıl yaşamamız mümkündür.

Ülkemizde ortalama yaşam süresi ne yazık ki 70 yaşın altındadır. Gerçekten yaşam tarzımızı ve beslenme alışkanlığımızı gözden geçirmemiz gerekmektedir. Vücudumuzu çok hızlı yıpratıp biyolojik ömrümüzü beklenen süreden çok önce tamamlamaktayız. Tıpta hızla gelişen yeni teşhis ve tedavi yöntemleri ile ortalama yasam süresi nispeten uzamıştır. Ancak bu sure hala beklenenin çok gerisindedir.

Stres,  hareketsiz yaşam, kötü beslenme alışkanlıkları, çevre kirliliği, vücudun dışardan aldığı ve ya kendi ürettiği toksinler ( katkılı ve ya tarımsal ilaç artıkları içeren gıdalar, toksin maddelerle kirletilmiş içme suları, hava kirliliği, bozulmuş bağırsak florasının ürettiği toksinler ve vücudun ürettiği serbest radikaller) kronik hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları, rafinerize gıdalar tüketimin artması, aşırı kilo, ortalama yaşam süresini kısaltan ve insan sağlığını bozan faktörlerdir. Giderek daha çok kirlenen dünyada, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için bilgilenmeli ve sağlıklı yaşam içim gereken kurallara daha çok önem verilmelidir.

OZON UYGULAMALARI da koruyucu tıp mantığı içinde değerlendirilmedir. Bu anlamda ozon; vücutta biriken ve pek çok kronik hastalığa neden olan toksinleri temizleyerek, vücutta bozulan dengeleri düzelterek, oksijen alımını arttırarak, vücut savunma sistemini güçlendirerek etkili olmaktadır. Herhangi bir tedavinin alternatifi değildir.

SAĞLIKLI,VE KALİTELİ VE UZUN BİR YAŞAM DİLEĞİYLE…..

OZON NEDİR?

Oksijenden elektrik (corona discharge) ile elde edilen, yüksek enerjili, (o3) üç oksijen atomundan oluşan ve stabil olmayan bir moleküldür. Oksidan bir maddedir.